resmi twitter sayfam bazen de instagram

 

+menu-

header image

pek rastlamayız

yazarlarda uzun boya, ali teoman cağaloğlu’nda ankara han’ın üst katındaki yayınevi ofisinden içeri girdiğinde
ne oluyor? filan olmuştum, diye anlatıyor bülent usta. o dönem bir romanı hakkında sıkı bi eleştiri kaleme alınca ali teoman kendisi ile tanışmak istemiş. onu öven bir yazı yazmış olsaydım muhtemelen gelmeyecekti dostluğumuz da böyle başladı, diyor.

eşikte kitap kulübü listesi için önerdiğim iki romandan biriydi. ali teoman tavsiye üzerine değil de kitaplar hakkında bakınırken tesadüf eseri tanışabileceğiniz bir yazar. yaşarken edebiyat çevrelerinde olmanın gereklerine
inanmamış. murat yalçın onu ürkütücü bir ciddiyet, iç dünya odaklı ve gizemli, ne kadar tanıdık emin değilim, diyerek anıyor.

ali teoman’ın ilk kariyeri mimarlık. nişantaşı’nda kültür varlığı olarak da tescillenen milli reasürans’ın mimarlarından biri. bina, sokak yapısının hakim olduğu bölgede boşluğun tasarımıyla semtin nefes alma alanlarından biri oldu. yazar, mimar olunca adı eşikte olan bir romanın hikayesi çok daha merak uyandırdı bende ama oylamadan diğer önerdiğim julian barnes-hayat düzeyleri çıktı.

eşikte, bir kaybın ardından hikayesi. çağrı gibi gelen ölüm haberi ile yola çıkılır; yazar, kapılar, odalar, kilitler ve kağıtlarla yavaş yavaş bir hikaye kurar. roman sanki ben okurken yazılıyordu. 122 sayfada sade bir dili olmasına rağmen bir çırpıda bitiremediğinizde anlıyorsunuz bunu ve romanın ortasına geldiğimde bir his, kahraman tam olarak nerede, göremiyorum? diğerleri de varlar ama yoklar. biz onların bıraktıkları izleri okuyoruz. ama kapılar, odalar ve kağıtlar onlar kesinlikle var.

ve bir hikayenin kahramana gelen çağrı üzerine başlaması gibi son cümleyi okuduğumda bana da romanın başına dönme çağrısı geldi. o zaman anlaşıldı ki okuru da ilk sayfadan itibaren algı derinliği barındıran o bulanıklık halinde, eşikte tutmuş yazar. metin paketinden yeni bir hikaye gibi tekrar açılıyor.

bu romanda kitabın adını sevdim. eşik hem mimari hem de sözlük anlamı bakımından üzerine hikaye kurgulamak için güçlü bir kelime. kalemi ilk eline aldığında ya da son cümleyi yazdığında ali teoman, artık ne zamansa, romana eşikte diyerek hikayenin yarısını cebinde bilmiş bence.

This entry was posted in Genel and tagged , . Bookmark the permalink.

 

Comments are closed.