yaşayan insanlar
yumuşak ve hassastır. cesetlerse sert ve katı. 10 bin şey, yaşayan otlar ve ağaçlar yumuşaktır, esnektir; ölünce kuru ve kırılgan. o yüzden sertlik ve katılık ölüme aittir. yumuşaklık ve hassasiyet hayata… dao de jing’den bir pasajla giriş yaptık çünkü cokır gişede gümlemiş.
bütçesi 200 milyon olan filmin bugün itibariyle gişe hasılatı 201 milyon dolar. imdb puanı 5.3 yani rakamsal olarak -film epey kötü. profesyonel joker izleyicisi öfke dolu, joker’in mirasını çatır çutur yediniz diyorlar. o zaman bu küçük gizemli arıza ne ola ki?
yönetmen başlarken 5 dakikalık animasyonda joker’in arthur fleck’in gölge benliği olduğunu hatırlatıyor. ikili delilik gibi gölge benlik de psikoloji alanından bir kavram ve gölge söz konusu olduğunda film kadim öğretiler üzerinden okunmaya da müsait.
yönetmen todd phillips 2.nin çok evvelden joker’deki başarıyı müziklerle kutlayan bir devam filmi olacağını duyurmuş. aslında bu açıdan müzikal bir film değil. çünkü müzikalin o tutarsız olma hakkını kullanmıyor; hikayenin olabildiğince incelmiş halinde o ağır dramatik anlarda nefes alanları açıyor ve bu sahneler de oldukça keyifli. film sanatsal bir kolaj gibi çok iyi şekilde kötü yapıyor. ne beklentileri karşılayan tam bir joker filmi ne bir müzikal ne de damardan dram.
bu noktada joker’in doğuş hikayesinden yola çıkan filminin 1 kez çekilebilecek oluşunu kabul edemeyen seyirci arthur fleck bizim dc evreninden bildiğimiz asıl joker değil mi? ye varan bir travmaya doğru uzanıyor. phillips’e joker biraz daha adam öldüremez miydi? diye serzenişte bulunanlar için yönetmen ilk film ile ısırdığımız joker’i de sonunda bize nazikçe geri çıkarttırıyor. arthur fleck gölgesi ile barışıyor.
kısmen katıldığım bir eleştiri varsa filmin gerçekleşememiş potansiyeline. o da isim açısından. kitap okurken de oluyor bu, isimini bir doku olarak hissetmek istiyorum. ikili delilik daha önce gotham halkını etkileyen bir hastalık gibi maske üzerinden bir sembolle gösterilmiş olsa da joker 2’de neredeyse düete hizmet eden bir detay olarak kalıyor, bir dağ inşa edicez falan hikaye. ama işte hazzınız sömürülmediğinde, sinema salonundan tamamı hüpletilmiş bir capri sun olarak çıkmadığınızda siz kim olursunuz?
beklenenden çok daha hızlı dijitale geleceği söylenen filmi hâlâ birkaç sinema salonunda izleme şansınız var. bilen izlesin 5.3 ve afişleri ile şehrimizi süslemesi de cabası. namaste